Suriye'deki iç savaştan kaçarak Ürdün'e gelen mülteciler arasındaki birçok kız çocuğunun zorla evlendiriliyor. Birleşmiş Milletler'in BM açıkladığı son rapor, mülteci kamplarındaki çocuk gelin sayısında hızlı bir artış yaşandığını ortaya koydu. Ürdün'deki Zaatari mülteci kampında ailelerin fakirlikten kızlarını gelin olarak 'satmak' zorunda kaldığı belirtiliyor ve artık mülteci kampındaki çocuk gelinlerin düzenli biçimde alınıp satıldığını da ifade ediyor. Kalabalık mülteci kampındaki prefabrik bir barınakta üzerinde beyaz gelinliğiyle 13 yaşındaki bir kız çocuğu oturuyor. Yüzü ipek bir duvakla örtülü. Çevresinde kendisinden yaşça çok da küçük olmayan çocuklar koşuşturup alkışlıyor ve çocuk şarkıları söylüyor. Bir evcilik oyunu gibi gözüken bu tablo aslında bu kız çocuğunun düğünü. Annesi uzaktan seyredip belki savaş nedeniyle parçalanmış ülkesi için 17 Yaş Sex Hikayeleri de bu yaşta evlenmek zorunda kalan kızı için gizli gizli ağlıyor. Ailesinin ismini açıklamak istemediği kız çocuğununun düğününden sadece birkaç saat önce mülteci kampındaki bir güzellik 17 Yaş Sex Hikayeleri saçları ve gelin makyajı yapılmıştı. Çocuk gelin 25 yaşındaki müstakbel eşinin ailesi tarafından seçildiğini ve damadı daha hiç görmediğini söylüyor. Ürdün'deki Zaatari mülteci kampında yapılan her 3 düğünden neredeyse birisinde çocuk gelinler var. BM raporu oranın yüzde 32'ye çıktığını gösteriyor ve bu sadece kayıtlı evlilikler için geçerli olan oran. Suriye'deki çocuk gelin oranı iç savaştan önce yüzde 12'ydi. Bazı aileler töreleri gereği çocuklarını evlendiriyor. Diğerleri ise iyi bir kocanın kızlarını koruyabileceğini düşündüğü için bu yola başvuruyor. Ancak BM'ye göre asıl gerekçe fakirlik. BM çocuklara yardım örgütü UNICEF'in Ürdün'deki temsilci yardımcısı Michele Servadei, "Suriye'deki kriz uzadıkça ailelerin bu tür yollara başvurduğunu daha sık göreceğiz" diyor ve ekliyor, "Ailelerin onayı olsa da küçük yaşta çocukların evlendirilmesi istismardan başka bir şey değil. Zaatari mülteci kampındaki çocukların bazıları daha 10 yaşına gelmeden evlendiriliyor. Kampta "Münire anne" olarak bilinen Ürdünlü ebe Münire Şaban 12 yaşında bir kızla 14 yaşındaki bir oğlanın düğününe davet edilmiş. Münire anne düğüne gitmeyi yüreğinin kaldırmadığını söylüyor ve "Ağlamak istedim, gelini görünce sanki kendi kızımmış gibi hissettim. Bence bu vahşilik ve utanç verici. Bir kız 18 yaşında hâlâ bekarsa evlenmek için çok yaşlandığını düşünür hale geldiler" diyor. Münire, küçük kızları yetişkinlerin altına girdiği yüklerden uzak tutmaya çalışıyor. Polikliniğinde mültecilere çocuk gelinlerin yüzleşmek zorunda kaldığı sorunları anlatıp aileleri ikna etmek için uğraşıyor. Birçok çocuk gelinin daha sonra boşandığı da belirtiliyor. İsminin açıklanmasını istemeyen 17 yaşındaki genç bir kızın başına da benzer olaylar gelmiş. Genç kız, kocasından boşanmak istediğini söylüyor. Ancak kocasının boşanma karşılığında bebeği istediğini de ifade ediyor. Yeni bir hayata başlayabilirim ama bebeğimin elimden alınması düşüncesi beni korkutuyor. O olmazsa yaşayamam. Kampın başka bir köşesinde Ela isimli utangaç genç bir kız var. Suriye'de yaşarken okulu çok severmiş. Şimdiyse tek yaptığı şey ev işleri. Bulaşıkları yıkarken birkaç tabağı kırdığında 20 yaşındaki kocası Kasım alay ederek karısının iyi bir aşçı olmadığını söylüyor. Ela sadece 14 yaşında. Akrabalarıyla birlikte Ürdün'e kaçan 17 Yaş Sex Hikayeleri, mülteci kampında kalırken kuzeniyle evlendirilmiş. Çift birlikte mutlu görünse de hamile olan Ela oldukça endişeli. Ona bakamayacağımdan endişe ediyorum" diyor ve ekliyor: "Keşe okula devam edebilseydim de doktor olabilseydim. Keşke bu kadar küçük yaşta evlenmeseydim. Mülteci kampının yakınlarındaki Mafrak şehrinde küçük yaştaki mülteci kızların alınıp satıldığı belirtiliyor. Kızları alıp satan kişiler arasında hem Suriye'den hem de diğer Körfez ülkelerinden adamlar olduğu belirtiliyor.
Adam odada ,tabii ki kimse görmeden yapacak bunu,tanık olmayacak tabii,kadını öpmeye kalkıyor. Erkek iş yerinde her türlü eziyeti görüyor patronundan ya da ustasından ağzını açmıyor ama kadın evde 1 dakika suyu koyarken bir dakika geç geldi ya da suyu bir parmak eksik getirdi diye yumruk atarak kadına girişebiliyor. Bu olgu sunumu nesne ilişkileri kuramı çerçevesinde. Şu anda evet. Şimdiyse tek yaptığı şey ev işleri.
“Oğlum, kızım oldu, sutyenini kendim taktım”
tekil şahıs olarak anlatabileceğim bir hikaye: bilkent tepenin arka tarafındaki villalardan birinde çalışırken mavi bir golf 50mt. 3. Sonrasında “17 yaşındaymışsın, annen HIV pozitif mi? Slm ben 27 yaşında evli 1 çocuklu bir kadınım 17 yaşımda akraba evliliği yaptim ailemin isteğiyle benden 6 yaş büyük teyzemin oğluyla benim. Hikâyeniz nasıl başladı? Su almaya mutfağa gittim, bardağımı çalkalarken damarım patladı. 'da işyerimde beyin anevrizması geçirdim. kadar önümüzde durdu. Paralı askerler (Sex işçilerini kast ediyor.) ile bir münasebetin oldu mu?” diye sordu.Inanılmaz keyfi bir cezaevi yönetimi geliyor şu anda. DEHB tanısı neden bu kadar arttı? Sonra tıraşlı kafamı zor kaldırarak bilgisayarın önüne oturdum. Gerçekten böyle kadınlar kaldı, üzgünüm. Ne olduğunu sorduğunda, eğer ilaçlarımı kullanmazsam AIDS tablosunun görüleceğini söylemem ile ağlaması bir oldu. Okumaya Devam Edin. İtiraz edilmesi gerektiğini söyledi yani. Kınıyorum kendisini. Anne baba izniyle 17 yaşında hakim kararına gerek olmadan evlenebiliyorlar. Randevuyu alan arkadaşım ile okul çıkışında hastaneye gittik. Manşet haber. Şimdi bütün dünyada aslında. Cevap ; Evet , o zaman, yani iki şey yaptığınız zaman yargılama sürecinde mağdurun beyanına hakkettiği hukuki değeri verdiğiniz zaman ki bunun için İstanbul sözleşmesi yeterli, bizim kanunlarımız yeterli. Soru ; Sadece cinayetlere değil, yaralanmalara baktığımız zaman kadına yönelik şiddette genellikle eşler, eski eşler, abiler, babalar bu şiddet uygulayanlar. Sadece cezaevinde bir erkek var ve ben oraya cezaevi görüşüne gidiyorum diyerek hüngür hüngür ağlamıyorlar ki, mağduruz diye ağlıyor bu kadınlar. Umarım kızınız ile birlikte mutlu bir yaşama sahip olursunuz,sevgiler. Diğerleri ise iyi bir kocanın kızlarını koruyabileceğini düşündüğü için bu yola başvuruyor. Ayrıca kamuoyunun gözden kaçırdığı bir şey var. Boşandınız zaman durum bu demeye geliyor ve boşalmaları çok zorlaştırıyor mutlaka. Onun için daha olgun bir yaşta verilmesi gereken karar. Ortak çıkarlarımız söz konusu olduğunda , siyasi görüşü ne olursa olsun bütün kadınları katmaya çalıştık. Evladınızdan vazgeçmeyin Önce çocuğum dedim, sonra kız demeye başladım. Kanunu anlıyamıyorsun zaten, niye kamuoyunun kafası karışık, niçin sürekli anlatmaya çalışıyoruz; kalıcı düzenlemeler var, geçici düzenlemeler var diye! Yani Kadın kadının kurdudur lafını, Kadın kadının yurdudur lafına çevirmeyi başarıyoruz. Nafaka hakkı da öyle. Yok mu, hiç mi yok ya da bir torbaya dolduralım deyip, kadınlar lehine zaten hiç düşünme gereği mi duyulmuyor? O yüzden çantasında cebinde koruma kararlarıyla öldürülüyor kadınlar.