Özet Sigara tiryakiliği, çok yaygın ve öldürücü toplumsal toksikolojik bir olay olup, sonuçları uzun süre sonra ve indirekt bir şekilde olduğu için sigaranın zararları yeterince önemsenmez. Son yıllarda tüm dünyada alınan önlemlerle sigara içen sayısının giderek azalmasına rağmen, Türkiyede verilerine göre yaklaşık 17 milyon kişinin sigara içtiği sanılmaktadır. Sigaranın gerek sistemik gerekse lokal olmak üzere birçok zararlı etkileri bulunmaktadır. Literatürde kulak burun boğaz hastalıklarının cerrahi ve medikal tedavisinin başarısı üzerine sigaranın etkilerinin incelendiği çok fazla araştırma bulunmamaktadır. Bununla birlikte mevcut araştırmalar sigara içiciliğinin postoperatif iyileşme Sigara Ve Oral Seks operasyon başarısını olumsuz yönde etkilediği yönünde bilgiler içermektedir. Giriş Sigaranın genel sistemik etkileri Nikotin, tütün bitkisinin nicotina tabacum yapraklarından elde edilen bir alkaloid olup, tütünün bağımlılık oluşmasına yol açan komponentidir. İlk zamanlar Amerika kıtasında yetiştirilen bu bitki Tütün, dünyanın en büyük endüstrilerinden biri olup 4 katrilyon Türk Lirasından fazla bir hacme sahiptir. Dünya Bankası yılında ekonominin önündeki en büyük engellerden birini tütün olarak saptamış ve ülkelere etkili bir tütün kontrol programlarının olması gerekliliğini vurgulamıştır. Son verilere göre dünyada yaklaşık olarak 1. Sigara tiryakiliği, çok yaygın ve öldürücü toplumsal toksikolojik bir olay olup, sonuçları uzun süre sonra ve indirekt bir şekilde olduğu için sigaranın zararları yeterince önemsenmez. Sigara içinde bulunduğumuz yılı süresince Sigara Ve Oral Seks milyondan fazla kişinin ölümüne yol açacaktır ki; bu sayı aynı süre içinde tüberküloz, Human Immunodeficiency Virus HIV ve sıtmaya bağlı ölümlerin toplamından daha fazladır. Herhangi bir müdahale olmaksızın durum devam ederse, bu sayı yılına gelindiğinde milyonu aşacaktır. Her on ölümden biri doğrudan sigaraya bağlı bir nedenden oluşmaktadır. Acil önlemler alınmaz ve bu durum kendi haline bırakılır ise, Tütün kullanımı, Türkiye'de de öncelikli halk sağlığı sorunlarından biridir. Türkiye sigara tüketiminde Avrupa ülkeleri arasında üçüncü, dünya ülkeleri arasında onuncu sıradadır. Bu oranlara göre, Türkiye'de yaklaşık 17 milyon sigara kullanan kişi vardır ve her yıl bin kişinin sigaraya bağlı nedenlerle yaşamını kaybettiği tahmin edilmektedir. Her hangi bir müdahale yapılmaz ise, yılında bu sayının Sigara yapmak için kullanılan tütündeki nikotin yüzdesi genellikle 0, arasındadır. Nikotin suda fazla çözünür. Ancak, beyne oldukça hızlı geçebilecek kadar da lipofiliktir. Ufak moleküllü ve lipofilik bir madde olması nedeniyle cilt ve mukozalardan kolayca ve hızla emilir. Sigara dumanı bir aerosoldür. Çapları genellikle 0,1 ile 1 µm arasında değişen sıvı ve katı Sigara Ve Oral Seks gazlardan oluşur. Nikotin, bronşiyollerin ve özellikle alveollerin teşkil ettiği toplam yüzeyin büyüklüğü ve oradaki fizyolojik pH'daki sıvıda kolay çözünmesi nedeniyle, dumanın pH'sı ne olursa olsun, akciğerlerden kolayca ve hızlı bir şekilde absorbe edilir. Sigara içildiğinde nikotinin akciğerlerden dolaşıma hızla girmesi nedeniyle hızla tüm vücuda yayılır ve etkisi çok çabuk başlar. Özellikle beyin, kalp, akciğerler ve kaslarda birikir[ 4 ]. Sigara dumanı içinde tütünün yanması sonucu oluşan yaklaşık çeşit kimyasal madde ve ortalama 60 karsinojenik komponent bulunmaktadır[ 2 ]. Sigara dumanında nikotin, nem ve karbon monoksid çıktıktan sonra geri kalan maddelerin tümü, dumanın katran fazı olarak tanımlanır. Sigara dumanının katran fazı içinde çeşitli aromatik nitrözaminler, aromatik aminler ve polisiklik aromatik hidrokarbonlar gibi karsinojenik etkinliği yüksek olan maddeler, hidrosiyanik asit, nitrik oksit, nitrojen dioksit ve çeşitli fenol bileşikleri gibi tahriş edici ve toksik organik bileşikler, nikel, radyoaktif polonyum gibi metaller ve arsenik oksid bulunur. Dumandaki siyanür nedeniyle sigara içenlerin kanında onun metaboliti olan tiyosiyanat vardır[ 4 ]. Polar bileşik olması nedeniyle yağ dokusunda az depolanır. Nikotin karaciğerde sitokrom P sistemi üzerinden, esas olarak pirolidin halkasının C ve N atomlarından oksidlenmesi suretiyle, kotinine dönüştürülür. Kotinin nefronlarda 10 kat konsantre olduktan sonra böbreklerden ekstrete edilir.
Sigara içimi bittiğinde plazma nikotin düzeyi doruğa erişir. Yapılan çalışmalarda baş ve boyunun evre yassı hücreli karsinomlarında radyoterapi boyunca sigara içenlerde radyoterapiye yanıtın daha az olduğu görülmüştür. Etkinliğine rağmen, aşı alımı nüfus güvenliği için hala istenen seviyelerin altındadır. Ateroskleroz ve buna bağlı koroner kalp hastalığı oluşmasında sigara en önemli ve en yaygın üç risk faktöründen biridir. Bu oranlara göre, Türkiye'de yaklaşık 17 milyon sigara kullanan kişi vardır ve her yıl bin kişinin sigaraya bağlı nedenlerle yaşamını kaybettiği tahmin edilmektedir.
HPV Nedir?
Oral seks bile (cinsel organlardan ağıza ve ağızdan cinsel organlara) bu tür enfeksiyonları yayabilir. diye merak. Korunmasız cinsel ilişkiye girdiysen ve Cinsel Yolla. Oral Seks, En Önemli Risk Faktörü Olarak Sigara ve Alkolü Geçti. Oral dönem veya ağızal dönem, psikoseksüel gelişim evrelerinin ilkidir. Sigara kullanmiyorum o halde zevkin doruklarina cikamayacak miyim? oral seks yaptırırken sigara içmek ağızlar boş kalmasın mentalitesidir. Oral HPV, oral seks yoluyla veya muhtemelen başka yollarla ağza bulaşır. Freud'un öncülük ettiği psikodinamik akımın kişilik gelişim kuramıdır.Bu etkiden kısmen trombositlerin aktive edilmesi sorumludur ve sigara içildiğinde idrarda tromboxan A2 metabolitlerinin itrahının artması bunu kanıtlar[ 4 ]. Dış kaynak [ değiştir kaynağı değiştir ]. Buna zıt olarak, L. Browmann ve arkadaşlarının yaptıkları çalışmada oral kavite, orofarenks, hipofarenks veya larenksin yassı hücreli evre karsinomlu hastalarda sigara içenler ve içmeyenlerde radyoterapiye yanıt karşılaştırılmış ve sigara içim seviyesi ile radyasyona bağlı mukozit arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır. Bu endişe verici eğilim, HPV aşısının ve farkındalığının önemini vurgulamaktadır. Becvarovski ve Kartush orta kulak risk indeksini tanımlamış ve timpanoplasti yapılan 74 hastada sigara içiminin cerrahi başarı ve uzun dönemde işitme üzerine etkilerini araştırmıştır. A multivariate analysis of otological, surgical and patient-related factors in determining success in myringoplasty. Belirtileri Tanıma Gırtlak kanseri belirtileri arasında kronik ağız kokusu, inatçı boğaz ağrısı ve yutma güçlüğü sayılabilir. Russell ve arkadaşlarının postoperatif olarak 52 ay boyunca izledikleri hasta üzerinde yaptığı bir çalışmada sigara içmeyenlerde postoperatif uzun dönemdeki cerrahi başarı oranı anlamlı derecede yüksek bulunmuştur[ 16 ]. Oral dönemde , " id "in egemenliği vardır. Nüks, kanserin evresi ve sigara içimi arasında anlamlı bir ilişki bulunmaktadır. Özet Sigara tiryakiliği, çok yaygın ve öldürücü toplumsal toksikolojik bir olay olup, sonuçları uzun süre sonra ve indirekt bir şekilde olduğu için sigaranın zararları yeterince önemsenmez. Posted in Erkek Sağlığı Kadın hastalıkları Kanser. Tütün dumanı bronş ve trakea mukozasındaki epitel hücrelerinin silyalarını inhibe eder ve zaman içinde harap eder. Henüz yorum yapılmadı. Preoperatif serum kotinin konsantrasyonları flep ile rekonstrüksiyon yapılacak baş ve boyun kanserli hastalarda komplikasyon risklerini tetikleyen bir faktördür. Sigaranın rinosinüzit gelişmesinde rol oynadığı mekanizma tam olarak açıklanamamıştır. Hastanede kalış süresini uzatan faktörlerin başında hastanın yaşı, hemoglobin konsantrasyonu, preoperatif ASA American Society of Anesthesiologists sınıflandırması, trakeostomi, volüm replasmanı yapılması ve aktif sigara içiciliği gelir. Ancak, beyne oldukça hızlı geçebilecek kadar da lipofiliktir. Int J Pediatr Otorhinolaryngol ; Türkiye sigara tüketiminde Avrupa ülkeleri arasında üçüncü, dünya ülkeleri arasında onuncu sıradadır. Premenopozal dönemdeki ve erken postmenopozal dönemdeki kadınlarda kemik dansitesindeki azalma, sigara içenlerde içmeyenlerdekinden daha hızlı olur. Sonraki yazı. Bu nikotinden dolayı değil, tütün dumanı içindeki polisiklik aromatik hidrokarbonlara bağlıdır. Myringoplasty failure related to smoking: a preliminary report. Ayrıca sigara içenlerde amfizem ve atelektazi içmeyenlere göre daha fazla görülür. Kotininin idrar ve tükrük bezi konsantrasyonları nikotine maruziyetin belirlenmesinde en değerli belirteçlerdir. Dahlstrom ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada daha önce hiç içki ve sigara kullanmayanlar ile düzenli olarak kullananlar karşılaştırılmış, birincilerde oral kavite ve orofarengeal kanserlerin gelişme oranı daha fazla bulunurken, ikincilerde larengeal ve primeri bilinmeyen kanserlerin daha fazla görüldüğü tespit edilmiştir. Bu bebeklerde perinatal mortalite ve ani ölüm günlük sigara sayısına paralel bir oranda daha fazla bulunmuştur. Head Neck ;29 12 Sigara ve içkiyi düzenli kullananlarda ağız tabanı ve retromolar trigon karsinomları daha fazla görülmüştür. Cilt damarlarında konstrüksiyon ve çizgili kas damarlarında dilatasyon yapar.